İtirazın İptali Davası Nedir? Nasıl Açılır?

İtirazın İptali Davası Nedir? Nasıl Açılır?

İtirazın iptali davası, alacaklıların, borçlular tarafından yapılan haksız

ve kötü niyetli itirazlara karşı başvurdukları önemli bir hukuki yoldur. Bu dava,

alacağın tahsili ve takibin devamı için açılır ve genellikle icra dairesinin takibe itiraz ettiği durumlarda gündeme gelir. İcra ve İflas Kanunu'na göre, borçlu, alacaklıya karşı icra takibine itiraz ettiğinde, alacaklı bu itirazı iptal ettirmek için itirazın iptali davası açabilir. Bu blog yazısında, itirazın iptali davasının nasıl açıldığını, yargılama usulünü ve ilgili hukuki düzenlemeleri ele alacağız.


İtirazın İptali Davası Nedir?

İtirazın iptali davası,

borçlunun icra takibine yaptığı geçerli bir itiraz sonucunda, alacaklının alacağın tahsili amacıyla açtığı bir davadır. Bu dava, icra takibinin durdurulmasına neden olan itirazın iptal edilmesi ve takibin devamı için açılır. İtirazın iptali davası, icra ve iflas kanunu kapsamında yer alan önemli bir hukuki yoldur.

Örnek: Bir alacaklı, borçlusuna karşı icra takibi başlatır ve borçlu, bu takibe geçerli bir itirazda bulunur. Alacaklı, borçlunun bu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu düşünerek, itirazın iptali davası açar.

İtirazın İptali Davası Açma Süreci

İtirazın iptali davası açmak için alacaklının belirli bir süre içinde hareket etmesi gerekmektedir. İcra ve iflas kanunu'na göre, borçlunun takibe itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 6 ay içinde itirazın iptali davası açılmalıdır. Bu süre içinde dava açılmazsa, alacaklı icra takibine devam edemez ve alacağı tahsil edemez.

Örnek: Bir borçlu, kendisine tebliğ edilen icra takibine 15 gün içinde itiraz eder. Bu itiraz, alacaklıya tebliğ edildikten sonra, alacaklı 6 ay içinde itirazın iptali davası açmak zorundadır.

Yargılama Usulü ve İcra İnkâr Tazminatı

İtirazın iptali davasında yargılama usulü, genel alacak davalarına benzer. Alacaklı, dava dilekçelerinde borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu kanıtlamak zorundadır. Eğer mahkeme,

borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğuna karar verirse, borçluyu icra inkar tazminatı ödemeye mahkûm edebilir. İcra inkar tazminatı, borçlunun alacaklıya ödemesi gereken bir tür tazminattır ve genellikle alacağın %20'si oranında belirlenir.

Örnek: Mahkeme, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğuna karar verirse,

borçlu alacaklıya icra inkar tazminatı olarak alacağın %20'sini ödemek zorunda kalabilir.

Kesin Hüküm ve Takibin Devamı

İtirazın iptali davasında verilen karar, kesin hüküm niteliğindedir. Bu karar, icra takibinin devamı için gerekli olan bir koşuldur. Mahkeme, itirazın iptali yönünde karar verdiğinde, alacaklı icra takibine kaldığı yerden devam edebilir ve alacağını tahsil edebilir.

Örnek: Mahkeme, itirazın iptali yönünde karar verdikten sonra, alacaklı icra takibine kaldığı yerden devam ederek, borçludan alacağını tahsil edebilir.

İcra ve İflas Kanunu'na Göre İtirazın İptali Davası

İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddeleri,

itirazın iptali davasının açılma sürecini ve yargılama usulünü detaylı bir şekilde düzenler. Kanun, alacaklının haklarını koruma altına alırken, borçlunun da haksız ve kötü niyetli itirazlarına karşı yaptırımlar öngörür. Kanun, itirazın iptali davasında mahkemenin nasıl karar vereceğini ve hangi durumlarda icra inkar tazminatının uygulanacağını belirler.

Söz Konusu İtiraz ve Dava Konusu

Söz konusu itiraz, borçlunun icra takibine yaptığı itirazdır. Bu itiraz, alacaklının alacağını tahsil etmesini engelleyen bir durum yaratır. Dava konusu ise, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu kanıtlamak ve itirazın iptal edilmesini sağlamaktır. Bu davada alacaklı, borçlunun itirazının haksız olduğunu ve bu nedenle icra takibinin devam etmesi gerektiğini savunur.

İtirazın İptali Davasında Alacak Davası

İtirazın iptali davası, aynı zamanda bir alacak davasıdır. Alacaklı, borçlunun itirazının iptal edilmesini ve alacağının tahsil edilmesini talep eder. Bu dava,

alacaklının haklarını koruma altına alırken, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazlarına karşı da bir yaptırım niteliğindedir. Alacaklı, dava dilekçelerinde alacağının geçerli olduğunu ve borçlunun itirazının haksız olduğunu kanıtlamak zorundadır.

Geçerli Bir İtiraz ve Haksız İtiraz

Geçerli bir itiraz, borçlunun icra takibine yaptığı haklı ve yasal dayanakları olan bir itirazdır. Bu tür itirazlar, borçlunun gerçekten borcunu ödemediği veya alacaklının talebinin geçersiz olduğu durumlarda yapılır. Ancak, haksız ve kötü niyetli itirazlar, borçlunun sadece alacaklının alacağını tahsil etmesini engellemek amacıyla yaptığı itirazlardır. Bu tür itirazlar, mahkeme tarafından iptal edilerek, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine yol açar.

Örnek: Borçlu, borcunu ödediği halde icra takibine itiraz ederse, bu itiraz haksız ve kötü niyetli olarak değerlendirilir ve mahkeme tarafından iptal edilebilir.